İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, “Milletimiz ile paylaştığımız Türkiye’nin inşası için tarihi sloganımızı bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.
İyi parti Sözcüsü Kürşad Severli, 14 Mayıs seçimleri öncesi yaptığı açıklamada; “Yine harika türkiye Türkiye’yi inşa etmek için milletimizle paylaştığımız bu tarihi sloganı bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. ‘Kemal’e bir oy, Meral’e bir oy’ Yani cumhurbaşkanlığında Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na, Meclis’te Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na. İyi parti Bastığınız her mühür, adil paylaşımın ve insanca yaşamın bir göstergesidir. ve bu iradenin tecelli etmesi, uzlaşma ve istişarenin, ortak menfaatin ve ortak aklın gerçekleşmesi demektir. Bu, denge ve kontrolün devlette yeniden kök salması anlamına geliyor” dedi.
İyi parti Sözcü ve Ankara Milletvekili adayı Kürşad Zorlu, yarın yapılacak seçimler öncesi İYİ Parti Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Bunun muhalefette düzenleyeceği son basın toplantısı olduğunu belirten Güçlüli, şunları söyledi:
“14 Mayıs’ta Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin geleceğini ve çocuklarımızın geleceğini her zaman biz belirleyeceğiz. Bu nedenle hiçbir ayrım gözetmeksizin ülkemizin her bir vatandaşına bu tarihi daveti kendi adımıza yapmak istiyoruz. Kıymetli Genel Önderliğimizin ve ÂLÂ Parti ailemizin.
21 yıllık AKP iktidarıyla birlikte ülkemiz artık hızla karanlığa, ayrılığa ve derin bir yoksulluğa sürükleniyor. Genci, yaşlısı, kadını, erkeği, köylüsü, şehirlisi, emekçisi, esnafı, memuru, çiftçisi ve daha nice kesim giderek derinleşen hayat pahalılığı sarmalıyla boğuşuyor. Bu yıkımın sorumlusu olan AKP iktidarı, 12 yıl önce milletimize sunduğu 2023 hedeflerinin hiçbirini gerçekleştiremediği gibi, 24 Haziran 2018 seçimlerinde de taahhütlerini yerine getirememiştir.
Milletimiz aldığı ideolojik ve akıl dışı kararlar ve politikalarla dünyanın en yüksek enflasyona sahip ülkelerinden birinde yaşamak zorunda kalmıştır. Büyük vaatlerle getirdikleri canavarca yönetim sistemi, devletin kurumlarını boşaltmış, gece yarısı fermanlarıyla tek kişinin insafına terk edilmişti.
Parti-Üye Cumhurbaşkanlığı ve sarayın gölgesi ile her yere yayılan torpil, kayırmacılık ve partizanlık, başta gençlerimiz olmak üzere geniş kesimlerin hak ve hukukunu gasp etti. Niteliksiz ekipler, 3-5 maaşlı danışman ve çekingen bir azınlık dışında Türk milletinin geleceği, ekmeği/aşısı adeta ipotek altına alınmıştır.
“BU DURUM ARTIK ÜLKEMİZ İÇİN İMKANSIZ DEĞİL, VATANDAŞLARIMIZIN VE DEMOGRAFİK GELECEĞİMİZİN GELİRİNİ VE FIRTINASINI ÇALMAKTADIR”
Köksüz, plansız ve keyfi günlük kararlarla topraklarımız adeta bir siper ülke haline gelmiş ve 9 milyonu aşkın mülteci nüfusu ile dolmuştur. Ne yazık ki, bu bir başarısızlıktan daha fazlası, yolsuzluğun bedeli. Artık ülkemiz için mümkün olmayan bu durum vatandaşlarımızın alın teri ve gelirini çalmakta, demografik geleceğimiz tehdit altındadır. Dış politikada zikzaklar, tutarsızlıklar ve türbülanslarla dolu bir güç birikimi, Türk Devleti’nin prestijini geri almıştır. Maalesef ülkemiz bu konuda her geçen gün daha fazla sürükleniyor.
“DENGE VE KONTROL GİBİ KRİTİK BİR UNSURUN AKSESUARLANDIĞI BİR ALANA TAŞINDI”
Türk demokrasisi, milletimizin bedel ödediği büyük imtihanlardan geçerek ve parlamenter demokrasinin işleyişiyle bugünlere gelmiştir. Ancak son dönemde uygulamaya konulan yeni yönetim sistemi, her şeyi tek kişinin belirlediği, istikrar ve kontrol gibi kritik bir unsurun devre dışı bırakıldığı bir alana taşınmıştır. Mevcut yönetim sisteminin ülkemize verdiği ağır tahribatın sorumluları şimdi de milletimizin gözüne soktukları sistemi yorumlama çabasına girişmişlerdir.
“SİZİN AKŞAMINIZ CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN BİR TELEVİZYON YAYININDA ‘YÜZDE 50 VE BİR OY İLE SEÇİM KURALININ GERİ DÖNMESİNİ İSTİYOR’ DUYURUSUNU HALKIMIZLA PAYLAŞTI”
Öyle ki dün akşam Cumhurbaşkanı Erdoğan bir televizyon programında yüzde 50 artı bir oyla seçilme kuralına geri dönmek istediğini kamuoyuyla paylaştı. Bu da aslında 2018’de uygulamaya konulan sistemin artık tükendiğinin kanıtı. Hatırlanmalı ki Sayın Cumhurbaşkanımız Meral Akşener daha 22 Ocak 2020’de Sayın Erdoğan’ın sistemi değiştirmek isteyeceğini belirtmişti. Pek çok konuda haklı olduğumuz gibi, Genel Önderliğimizin ve ÂLÂ Parti timlerinin bu sistemin gelmemesi için uzun yıllardır verdiği emek ve öngörüler de tarihin doğru sayfalarına yazılmıştır.
“AKP YETKİLİLERİ 14 MAYIS’TA YAPILACAK SEÇİMLERE ‘DARBE GİRİŞİMİ’ DEMEDİ VE SONUNDA DEVLETİN ÜZERİNE TÜRK MİLLETİNİN İRADESİNİ ZARALATMAK İSTENDİ”
Ancak ne yazık ki son dönemde siyasi iktidarın devamı adına halkımızın özgürlüğü terör ortamına sıkıştırılmaya çalışılmıştır. Kaygı ve baskı anlayışıyla halkın siyasi tercihleri ve oy kullanma iradeleri geri alınmak istenmektedir. Kısa bir süre önce, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimleri sadece ‘darbe girişimi’ olarak nitelendirmeyen AKP yetkilileri, son olarak Türk milletinin iradesi devletin en üst kademesi tarafından sindirilmeye çalışıldı. Düşünün ki böyle bir süreç karşısında ana muhalefet partisi genel başkanı ve cumhurbaşkanı adayı çelik yelekli, suikast bildirili miting meydanında milletimizle buluşmak zorunda kaldı.
Bu zehirli kutuplaştırma diliyle yarın yapılacak seçimler için bir takım provokasyon tezleri hatta olası sonuçları tanımama yönündeki tezler ve eğilimler milletimizin gözü önünde yaşanıyor. Burada YETER partisi olarak bu tür demokratik olmayan yaklaşımlara ve milli iradeyi hedef alacak girişimlere kimsenin başvurmaması gerektiği konusunda uyarıyoruz.
“HÜKÜMETLER TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN GEÇİCİ DEVLETİ İSE KALICIDIR VE ORTAK GELECEĞİMİZİN GARANTİSİDİR”
Yarın sandıktan kim çıkarsa çıksın milletimizin iradesi olarak sonucun her türlü siyasi kaygının üzerinde olacağının altını çizmek isteriz. Çünkü binlerce yıllık devlet geleneğine sahip Türkiye Cumhuriyeti devleti, ordusu, polisi ve tüm güvenlik birimleriyle ulus-devlet bütünleşmesinin tek örneğidir. Hükümetler geçiciyse, Türkiye Cumhuriyeti Devleti bozulmaz ve ortak geleceğimizin teminatıdır. Bu vazgeçilmez uyumu korumak ve kollamak bizim görev ve sorumluluğumuzdur.
“13’ÜNCÜ CUMHURBAŞKANINI BİRİNCİ TURDA HAZIRLAYARAK BELİRLEYECEKLER”
Umuyoruz ki 14 Mayıs’ta bu seçimleri milletimize yakışır bir olgunlukla, bu vatan için çalışan tüm güvenlik birimlerimiz, kamu bürokrasimiz ve devlete dayalı onurlu duruşuyla birlikte tamamlayacağız. Unutmayalım ki 15 Mayıs sabahı hep birlikte bu aziz vatanın ve ulu bayrağımızın altında yaşamaya devam edeceğiz. Bu tespit ve fikirlerle vatandaşlarımızın birinci tip bakış açısını vurgulayarak ve birinci tipte bir araya gelip kararlılıkla karar vereceklerini bir kez daha söyleyerek ülkemizin içine çekildiği bu karanlık tabloyu hızlı ve kesin bir şekilde sileceğine inanıyoruz. 13. Başkan.
Bu vahim durum karşısında 14 Mayıs tarihi milletimizin son çıkışı olacaktır. İYİ Parti olarak bu tarihi süreçte milletimizin sesi, Türkiye’mizin emniyet sigortasıyız. Dün kazanmanın yolunu nasıl inşa ettiysek, Türkiye’nin çıkış yolunu da sizlerle buluşturmaya kararlıyız.
“MİLLETİMİZE BU KONUDA SÖZ VERİYORUZ”
Tüm terör örgütlerine karşı tam ve kesintisiz bir mücadele yönetimimiz altında yürütülecek, terörle ilgili hiçbir örgüt devlet sisteminde yer bulamayacaktır. Ortak paydamız ve birleştirici gücümüz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı kutlu yolda, ne olursa olsun Cumhuriyetin kazanımları sahiplenilecektir.
“DEVLETTE ÖZELLEŞTİRİLMİŞ YOLSUZLUĞU HÜKÜMETTEN SİLECEĞİZ”
İYİ Parti iktidarında hukukun üstünlüğü sağlanacak, yargının üzerinden siyaset ve saray baskısı kalkacaktır. ve tabii ki Türk yargısının kararları keyfilikten uzaklaştırılarak her şeyin üstünde olacaktır. konuşuyoruz ve paylaşımda adaleti sağlayacağız. Okula aç giden çocukları değil, üreterek büyüyen, zenginliğini adil paylaşan müreffeh bir Türkiye’yi sizlerle buluşturacağız. Devlette kümelenmiş yolsuzluk çetelerini temizleyeceğiz. En geç 2 yıl içinde tüm sığınmacılar ülkelerine dönecek ve Türk milletinin önüne konulan bu hendek politikası tarihe gömülecektir.
“DEVLETİN HER ANLAMINDA SÜREKLİLİK VE CİDDİYETİ SAĞLAYACAĞIZ”
Irak, Suriye, Mavi Vatan, KKTC, Karabağ’daki hak ve menfaatlerimiz ile savunma sanayi alanındaki bilgi birikimimiz geri alınmayacak, bilakis bu saha tüm vatansever ve nitelikli ekiplerimize açılarak seferberliğe dönüşecektir. siyaset üstü bir anlayışa sahip ülke.
İYİ Parti olarak milletimize olan taahhüdümüz; Elimizden geldiğince sosyal yardımlaşma ve sosyal devlet anlayışının merkez üssü olacağız. Vatandaşlarımızın bugüne kadar almış oldukları sosyal yardımların çok daha fazlası çok daha etkin bir şekilde ülke geneline yayılacaktır. Kutuplaşmaya, çekişmeye ve düşmanlık diline izin vermeyeceğiz, güzel ülkemizde sevgiyi, barışı ve huzuru hakim kılacağız.
Bir kadın siyasetçi ve bir anne olarak birçok soruna, haksızlığa ve iftiraya maruz kalan Meral Akşener’in tüm kadınlarımıza bir sözü var; Doğu ve batı, kuzey ve güney kadınlarımız hak ettikleri hayata kavuşacak, gençlerimiz özgür ve müreffeh bir Türkiye’ye uyanacaktır.
“TÜRKİYE’Yİ İNŞA ETMEK İÇİN MİLLETİMİZLE PAYLAŞTIĞIMIZ TARİHİ Sloganımızı UNUTMAMAK İSTİYORUZ. ‘KEMAL’E BİR OY, MERAL’E BİR OY'”
O halde büyük Türkiye’yi inşa etmek için milletimizle paylaştığımız bu tarihi sloganı bir kez daha hatırlatmak isteriz. ‘Bir oy Kemal’e, bir oy Meral’e..’ Yani Cumhurbaşkanlığı’nda Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na, Meclis’te ÂLÂ Parti’ye basacağınız her mühür, adil bir paylaşım ve insanca bir yaşamın meşalesidir. ve bu iradenin tecelli etmesi, uzlaşma ve istişarenin, ortak menfaatin ve ortak aklın gerçekleşmesi demektir. Devlette denge ve kontrolün yeniden tesis edilmesi demektir.”
Bize güvenin aziz milletimiz. Türkiye’nin ana gücünün ve milletinin sesi Meral Akşener’e güvenin.