Çorlu tren kazası davasında sanıkların tutuklanması talebi reddedildi
Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde 8 Temmuz 2018’de meydana gelen ve 7’si çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği, 300’den fazla kişinin yaralandığı tren kazasıyla ilgili 13 sanığın yargılandığı davanın 18. duruşmasında mahkeme, karar verdi. Celalettin Çabuk dışındaki sanıkların adli kontrollerinin devamına ve sanıkların tutuklanmasına karar verildi. Taleplerin kararla birlikte verilmesine karar verildi ve duruşma 29 Şubat’a ertelendi. Duruşmanın ardından konuşan Avukat Sevgi Cihan, “Yapması gerekenler hiçbir şey yapmadı, hiçbir şeye bakmadı. Neye baktılar? Koltuklarına, zevklerine, mesleklerine baktılar. En alt seviyedeki sınır bakım-onarım personeli dışındaki 12 sanığın tamamının bu kazanın nasıl olacağını bildiğini belgeleyen belge, “Önemsizce hiçbir adım atmadığı, önlem almadığı kanıtlandı. Bu 12 sanığın muhtemel kastla bu kazının yapılmasına sebep olduğu gün hemen ortaya çıktı. Bu duruşmada bundan kaçışları yok” dedi.
Tekirdağ’ın Çorlu ilçesine bağlı Sarılar köyü yakınlarında 8 Temmuz 2018’de meydana gelen, 7’si çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği, 300’den fazla kişinin yaralandığı tren faciasıyla ilgili olarak 13 sanık “taksirle ölüme sebebiyet vermekle” suçlandı. ve bir veya daha fazla kişinin yaralanması.” Suçtan yargılandığı davanın 18’inci duruşması bugün görüldü. Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tarafların avukatları, kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve sanıklar katıldı.
Bir önceki duruşmada mütalaasını açıklayan savcı, 3 sanığın “kasten taksirle ölüme ve yaralamaya sebebiyet verme” suçundan cezalandırılarak tutuklanması gerektiğini belirtmiş; Diğer sanıkların ise “basit ihmal” suçundan cezalandırılmasını talep etti. Davada, Celalettin Çabuk dışındaki sanıklar hakkında adli kontrolün devamına ve sanıkların tutuklanma taleplerinin kararla birlikte sunulmasına karar verildi ve duruşma 29 Şubat’a ertelendi.
“SANIKLAR DEVLET DEMİRYOLLARI YÜKSEK YÖNETİMİNİN KUSURLU OLDUĞUNU İFADE ETTİ”
Katliamda hayatını kaybeden Oğuz Arda Sel’in annesi Mısra Öz, duruşmanın ardından şunları söyledi:
“Daha önceki duruşmada bunun karar duruşması olduğu söylenmişti ancak ne yazık ki karara varılamadı. Duruşma 29 Şubat’a ertelendi. 19’uncu duruşmayı göreceğiz. Sanıklar ve avukatları savunmalarını sanıklara karşı değil yaptı. avukatlarımızı savunmak ama suçu birbirimize yüklemek.” ve her biri yeni açıklamalarında şunları ifade ederek Devlet Demiryolları üst yönetiminin kusurlu olduğunu ortaya koydular. Bizim açımızdan maalesef bu yargılama süreci şu ana kadar tamamlanamadı. Devlet Demiryolları üst yönetimi hakkında soruşturma başlatılmalı, aynı şekilde mevcut sanıklar da kasıtlarına göre cezalandırılmalıdır. “Yakalanmalarını ve cezaevine gönderilmelerini talep ettik.”
“MÜMİN KARASU’NUN AVUKATI KENDİSİNE TEŞEKKÜR ETMEMİZ GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİ”
Felakette 14 yaşındaki kızını, 6 aylık yeğenini ve kardeşlerini kaybeden Zeliha Bilgin, duruşma sonrası yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Şu an şoktayız. İçeride şahit olduğumuz Mümin Karasu’nun avukatı, beyanında bizden bir talepte bulunarak, Mümin Karasu’yu öyle bir savundu ki, Mümin Karasu’yu ‘Devlet Demiryollarının en iyi personeli’ olarak nitelendirdi. hatta karşı tarafa yani bize plaket verip teşekkür etmemiz gerektiğini söyledi. 25 canımızı gözümüzün önünde öldürdüğü ve bu saçmalığı içeride bize dinlettiği için kendisine teşekkür ediyoruz.
Hatta bu gece parmaklıklar ardına gideceğini umdum ve onu gözaltında tutulduğu yere göndermek istedim. Bir ömür boyu benimle ilgilenmesini istedim ama maalesef olmadı. Şans eseri olmayabilir ama bir gün mutlaka göreceğiz. Plaka istiyorsa alıp baksın. Mümin Karasu’nun avukatı çocuklarımız hakkında konuşurken ‘öldüler’ gibi ifadeler kullandı, kırgınız.”
“Bu davayı beraatla, görevden alınmayla kapatamayacaklar.”
Avukat Sevgi Evren, 18. duruşmanın kararı ve sanıklarla ilgili şunları söyledi:
“Çorlu tren katliamı davasında bugüne kadar yaptığımız en değerli duruşmalardan biriydi. Hiçbir şey yapmaması gerekenler hiçbir şeye bakmadı. Neye baktılar? Koltuklarına, zevklerine baktılar. Belgede, en alt kademedeki hat bakım-onarım işçisi dışındaki 12 sanığın tamamının bu kazaya karıştığı belirtildi.Yaşamayı bildiği ancak umursamadığı kanıtlandı. Hiçbir adım atmadı, bu 12 sanığın olası kastla bu kazının yapılmasına sebep oldukları gün kısa sürede ortaya çıktı, bu duruşmada bundan kaçma şansları yok.
Artık iş bize düşüyor; Amaç, üst yönetime atıfta bulunan tüm ifadelerin ve üst yönetimi ortaya koyan tüm verilerin sorumlusu olan üst yönetimin de adalet terazisinde yer almasını sağlamaktır. Üst yönetim bugüne kadar ne yaptı? Bu sanıkları aldı, yemekli toplantılarda ‘Bize suçlamada bulunmayın, istediğiniz avukatı tutarız, sizi koruruz…’ dedi. TCDD’nin sunduğu bu teminatla mevcut sanıklar kayıtsız kaldı. Duruşma salonunda aileleri kışkırtan ve mahkemeyi yanıltmayı amaçlayan açıklamalarla esasen gerçekleri ortaya çıkardı. Onu döktüler. “Bu davayı beraatla veya ihmalle kapatamayacaklar.”
